Artwork

Konten disediakan oleh Banu Avar. Semua konten podcast termasuk episode, grafik, dan deskripsi podcast diunggah dan disediakan langsung oleh Banu Avar atau mitra platform podcast mereka. Jika Anda yakin seseorang menggunakan karya berhak cipta Anda tanpa izin, Anda dapat mengikuti proses yang diuraikan di sini https://id.player.fm/legal.
Player FM - Aplikasi Podcast
Offline dengan aplikasi Player FM !

#81 - Ukrayna Krizi ve Atatürkçü Bakış

3:23
 
Bagikan
 

Manage episode 321066887 series 3266146
Konten disediakan oleh Banu Avar. Semua konten podcast termasuk episode, grafik, dan deskripsi podcast diunggah dan disediakan langsung oleh Banu Avar atau mitra platform podcast mereka. Jika Anda yakin seseorang menggunakan karya berhak cipta Anda tanpa izin, Anda dapat mengikuti proses yang diuraikan di sini https://id.player.fm/legal.

UKRAYNA KRİZİ VE ATATÜRKÇÜ BAKIŞ

Youtube'dan İzleyin: https://youtu.be/axL0uTHilOE

“Dış politikaya nasıl bakıyorsunuz?”diye soruyorsunuz. Ben tüm gelişmelere ‘Türkçe’ bakıyorum. Türkiye’den bakıyorum. Türkiye çıkarlarına hangi adımlar, hangi stratejiler uygun, hangileri uygun değil bunu yazıp çiziyorum. Benim için şu kesin bilgidir:

“Türkiye Atatürk’ün vefatı sonrası kendi çıkarlarını koruyamamıştır!”

Dış politikada Türkiye çıkarları aleyhine birçok adım atılmıştır. Atatürkçüyüm diyenler Atatürk’ün en önemli dış politika adımlarını

unutmuşlardır. Atatürk’ün dış politikasını yasladığı 3 ayak vardır. Balkanlar’da nüfus sahibi olmak böylece Batı’ya mesafe koymak, bu çerçevede ‘Balkan Paktı’ imzalanmıştır. Doğu’da İran’la, Irak’la,

Afganistan’la dostluk ve iş birliği anlaşması ‘Sadabad’ imzalanmıştır ve en önemlisi Sovyetler Birliği ile ‘Dostluk Anlaşması’ Atatürk’ün en önemsediği anlaşmadır. Bu sayede Türkiye sırtını sağlama almıştır.

Bugün NATO’ya bağlılık yemini eden sözüm ona Atatürkçüler şu sözleri hatırlıyorlar mı? Bakın okuyorum:

“Türk ve Rus halklarının yakınlaşmasının temelinde, kapitalist düzenin kurucusu olan, Batı emperyalizmine karşı yürüttüğümüz mücadele vardır.” Atatürk’ün sözlerini okuyorum.

Moskova anlaşmasında, tarihi ve Türkiye’nin yerini sımsıkı belirleyen ifadeler görüyoruz. Ne diyor: İki ülkenin “Emperyalizme karşı mücadelede” dayanışma içinde olacağı söyleniyor.

“Bir devletin karşılaşacağı zorluğun diğerini de ilgilendireceği” ifadesine yer veriliyor ve

“Her iki milletin karşılıklı çıkarlarının” sürekli olarak gözetileceği açıklanıyor!

Anlaşmada “Taraflardan biri, diğerinin tanımadığı uluslararası bir anlaşmayı tanımayacak!” deniyor. Ardından Sovyet hükümeti, “Ankara’nın misak-ı milli sınırlarını, Türkiye olarak kabul ettiğini ve Sevr’i tanımadığını!” açıklıyor. Atatürk’ün dış politikasında 1922’den 38’e kadar on beş yıl boyunca Mustafa Kemal Atatürk Sovyetlerle dostluktan söz etmeyi gelenek

haline getiriyor.

Celal Bayar’a söylediği sözlerin tam tersi hayata geçirilmiştir. O sözler şöyleydi: “Sovyetler

Birliği’ne karşı, asla bir saldırı politikası gütmeyeceksiniz. Doğrudan ya da dolaylı, Sovyetlere yönetilmiş herhangi bir oluşuma girmeyecek, böyle bir anlaşmaya imza koymayacaksınız! Türkiye tarafsız kalmalıdır, bir ittifak içine girmemelidir.”

Ama ölümünden 10 yıl sonra Türkiye her türlü pisliğin döndüğü Atlantik örgütlerine balıklama dalmıştır. Daha doğrusu o örgütler tarafından ‘oltadaki balık’ yapılmıştır!

Bugün Ukrayna meselesinde yapılan konuşmalar nafile konuşmalardır.

Banu AVAR , 23 Şubat 2022

  continue reading

113 episode

Artwork
iconBagikan
 
Manage episode 321066887 series 3266146
Konten disediakan oleh Banu Avar. Semua konten podcast termasuk episode, grafik, dan deskripsi podcast diunggah dan disediakan langsung oleh Banu Avar atau mitra platform podcast mereka. Jika Anda yakin seseorang menggunakan karya berhak cipta Anda tanpa izin, Anda dapat mengikuti proses yang diuraikan di sini https://id.player.fm/legal.

UKRAYNA KRİZİ VE ATATÜRKÇÜ BAKIŞ

Youtube'dan İzleyin: https://youtu.be/axL0uTHilOE

“Dış politikaya nasıl bakıyorsunuz?”diye soruyorsunuz. Ben tüm gelişmelere ‘Türkçe’ bakıyorum. Türkiye’den bakıyorum. Türkiye çıkarlarına hangi adımlar, hangi stratejiler uygun, hangileri uygun değil bunu yazıp çiziyorum. Benim için şu kesin bilgidir:

“Türkiye Atatürk’ün vefatı sonrası kendi çıkarlarını koruyamamıştır!”

Dış politikada Türkiye çıkarları aleyhine birçok adım atılmıştır. Atatürkçüyüm diyenler Atatürk’ün en önemli dış politika adımlarını

unutmuşlardır. Atatürk’ün dış politikasını yasladığı 3 ayak vardır. Balkanlar’da nüfus sahibi olmak böylece Batı’ya mesafe koymak, bu çerçevede ‘Balkan Paktı’ imzalanmıştır. Doğu’da İran’la, Irak’la,

Afganistan’la dostluk ve iş birliği anlaşması ‘Sadabad’ imzalanmıştır ve en önemlisi Sovyetler Birliği ile ‘Dostluk Anlaşması’ Atatürk’ün en önemsediği anlaşmadır. Bu sayede Türkiye sırtını sağlama almıştır.

Bugün NATO’ya bağlılık yemini eden sözüm ona Atatürkçüler şu sözleri hatırlıyorlar mı? Bakın okuyorum:

“Türk ve Rus halklarının yakınlaşmasının temelinde, kapitalist düzenin kurucusu olan, Batı emperyalizmine karşı yürüttüğümüz mücadele vardır.” Atatürk’ün sözlerini okuyorum.

Moskova anlaşmasında, tarihi ve Türkiye’nin yerini sımsıkı belirleyen ifadeler görüyoruz. Ne diyor: İki ülkenin “Emperyalizme karşı mücadelede” dayanışma içinde olacağı söyleniyor.

“Bir devletin karşılaşacağı zorluğun diğerini de ilgilendireceği” ifadesine yer veriliyor ve

“Her iki milletin karşılıklı çıkarlarının” sürekli olarak gözetileceği açıklanıyor!

Anlaşmada “Taraflardan biri, diğerinin tanımadığı uluslararası bir anlaşmayı tanımayacak!” deniyor. Ardından Sovyet hükümeti, “Ankara’nın misak-ı milli sınırlarını, Türkiye olarak kabul ettiğini ve Sevr’i tanımadığını!” açıklıyor. Atatürk’ün dış politikasında 1922’den 38’e kadar on beş yıl boyunca Mustafa Kemal Atatürk Sovyetlerle dostluktan söz etmeyi gelenek

haline getiriyor.

Celal Bayar’a söylediği sözlerin tam tersi hayata geçirilmiştir. O sözler şöyleydi: “Sovyetler

Birliği’ne karşı, asla bir saldırı politikası gütmeyeceksiniz. Doğrudan ya da dolaylı, Sovyetlere yönetilmiş herhangi bir oluşuma girmeyecek, böyle bir anlaşmaya imza koymayacaksınız! Türkiye tarafsız kalmalıdır, bir ittifak içine girmemelidir.”

Ama ölümünden 10 yıl sonra Türkiye her türlü pisliğin döndüğü Atlantik örgütlerine balıklama dalmıştır. Daha doğrusu o örgütler tarafından ‘oltadaki balık’ yapılmıştır!

Bugün Ukrayna meselesinde yapılan konuşmalar nafile konuşmalardır.

Banu AVAR , 23 Şubat 2022

  continue reading

113 episode

Tutti gli episodi

×
 
Loading …

Selamat datang di Player FM!

Player FM memindai web untuk mencari podcast berkualitas tinggi untuk Anda nikmati saat ini. Ini adalah aplikasi podcast terbaik dan bekerja untuk Android, iPhone, dan web. Daftar untuk menyinkronkan langganan di seluruh perangkat.

 

Panduan Referensi Cepat